11 Ekim 2011 Salı

FRANSA PARİS







Bu yaz Fransa Paris'e gitme fırsatım oldu.Sizler için bir kaç fotoğraf yayınlamak istiyorum.Özellikle benim gibi yemek düşkünüyseniz sizler için bir kaç kare resim yayınlıyacağım.






















Arc de Triomphe ve Champs-Elysees: Napolyon tarafından,şavaşlarındaki zaferlerini kutlamak için yapılan anıt.Gündüzde gidip görme fırsatı bulduğumuz anıt gece bir hayli göz alıcıydı.Özellikle Champs Elysees(şanzelize)de gezerken hiç bir detayı atlamamalısınız.Gündüz ayrı bir güzel gece ise bambaşka.Şehrin en büyük bulvarında gece gezerken sokak danscılarına,sanatçılarına mutlaka vakit ayırıp izleyin.Dünyanın 2.en pahallı mekanı olarakta bilinir.






Eyfel kulesinden şehre bir bakış.Paris'e gitme fırsatınız olursa Eyfel kulesine mutlaka gece gitmenizi öneririm.Şehre gelen turistler için yapılan ışık gösterisi,o insanların hep bir ağızdan vaavvv diye bağırmaları,alkışları o ambiansı yaşamanızı isterim.Gündüz şehri gezerken her yerden kulenin bir ucunu görüyorsunuz zaten,gündüzde gidip görebilirsiniz,fakat gece bambaşka. Paris'e gitmeden önce benim için o kadarda önemli değildi.Hep biliriz ya Paris'in en önemli simgesi Eyfel'dir.Ne zamanki metrodan indim Eyfel'e doğru yürümeye başladım ve altına geldim başımı bir kaldırdım MUHTEŞEM tek kelimeyle muhteşemdi.Kendime inanamadım,beni bu kadar etkileyeceği hiç aklıma gelmezdi.Boşuna demiyorlarmış Paris kendini herkese aşık edermiş diye.


















SEINE NEHRİ:Şehri ortadan ikiye ayıran nehir.Paris'in bütün güzelliklerini bir arada görmek için mutlaka bir gemi turu yapmalısınız.





NOTRE DAME:Viktor Hugo'nun ünlü eseri olan Notre Dame'ın Kamburu'ndan hatırlıyabileceğiniz bu katedral,müthiş görüntüsüyle sizleride şaşırtacak.





Avrupa'nın dört bir yanından insanlar buraya ayin için gelir.İçi çok büyüleyicidir.Yapımı tam 78 yıl sürmüştür.İçinde bir kaç Fransa kralının tabutu ve mumyalanmış cesedi vardır.




Paris'te her şey çok güzel fakat şu kuyruklar.Nereye giderseniz gidin mutlaka bu kadar kuyruğu göze almalısınız.












LOUVRE MÜZESİ:Dünyanın en büyük sanat müzelerinden.Aralarında Mona Lisa'nın da bulunduğu binlerce eseri içinde barındırıyor.






EURO DİSNEY:Avrupa'nın en büyük eğlence merkezlerinden biri olup,size masal dünyası sunan Euro disney'de,Disney kahramanlarının geçit törenini izleyebilir,Frontierland'da bir maden trenine binip,köprülerden geçerek,eğlencenin doruklarına ulaşabilir,ardından Karayip korsanlarını izleyebilirsiniz.Disney karakterleri ile birlikte yemek yemek gibi ilginç atraksiyonlarla,Disney dünyası yaşamınıza renk katar.Tek bir detay sıra beklemekten sıkılmayın,yoksa hiç bir oyuncağa binemezsiniz.





























Cannelés de Bordeaux (kanale de bordo) Fransa'nın Bordeaux bölgesinin geneleksel tadlarından.Sizlerle paylaştığım bu güzeliklerin malesef bir kaçı.Görüntü aldğımız her müesseseden izin alarak çekim yaptım.Bazı yerler izin verdi bazı yerler izin vermedi.Bende ne yapalım elimdekiyle yetindim.






Şanzelize'de bir fırın.Paris'e gitme fırsatınız olursa sakın insanları sandviç bağımlısı sanmayın.Şehir çok pahallı olduğundan bütün turistlerin ellerinde sandviç ekmekleri vardı.En uygun yiyecek olduğundan herkes ögününü bununla atlamayı tercih ediyordu.Bizde merak ettik yukarıda görmüş olduğunuz fırına girip 3 sandviç 3 adet su alarak sadece ve sadece yanlış hatırlamıyorsam 50 € ödedik.Şaka gibi ama gerçek.Şehirde su çok pahallı fakat marketlerden su alırsanız daha hesaplı.Sonradan öğrendiğimize göre şehir sularıda içilebiliyormuş.






















Şirin dükkanı görüntülememize izin veren tatlı bayan.











MACARON:Macaron ile ilgili size sayfalar dolusu yazı yazabilirim.Macaron'la ilk tanışmam eğitim aldığım pastacılık kursu idi.Daha önce ismini hep duyar çokta merak ederdim.Kursumuzda hocamız bugün macaron yapıcaz deyince çok sevinmiştim.Fakat orada yapım aşamasında, fırının azizliğinden ve bir sürü nedenlerden pekte başarılı olmamıştı.Bende macaron'u yerinde yemeden,yapmayacağım demiştim.Kısmet oldu yerinde tadma şansım oldu.Tek kelimeyle müthişti.Dışının inceliği,çıtırlığı nasıl başarıyorlar bilemiyorum ama içindeki o sosun soğuk oluşu,tadı harikaydı.Fransa'ya gitme şansınız olursa mutlaka denemelisiniz.Yalnız biz her çeşitini tadmak istediğimizden büyük boyunuda alıp tadına baktık fakat büyük boyları o kadar başarılı değildi.Tercih sebebiniz küçükler olsun.Ben her ne kadar yapmaya çalışsamda o tadı yakalayabilirmiyim bilemiyorum.Bu ara değil ama ileride bir tarihte mutlaka deneyip eğer beğenirsem sizlerle paylaşacağım.Beni bu gezide üzen tek şey Şanzelize'de macoron'larıyla ünlü işletmenin vitrinine bakıpta birbirinden güzel macoron'ları görüntüleyememek idi.Fotoğraf makinasının şarjı bitmişti.





Otelimizdeki güzel kahvaltılar.Benim her gün tercih ettiğim klasik kahvaltı tabağım.Kahvaltı seçenekleri müthişti.Ben kendimi orada çikolata kamyonu önüne devrilen çoçuk gibi hissettim.Her yemeğiyle ünlü olan Fransa'da kahvaltı etmek ayrı bir keyifti.Mantarları,patatesleri,çeşit çeşit ekmekleri harikaydı.Tabakta görmüş olduğunuz BRIOCHE ismini çok duyduğum bir türlü tadını bilmeden yapmak istemediğim bir çörekti.Hafif tatlı olan bu çörek, lezzet bakımından güzeldi.Krepleri ise bizim kreplerden tek farklılığı yoğun vanilya tadı ve şekeri.Bizler genelde orta ayarda bırakıp içine ekleyeceğimiz çeşite göre yeriz.Fakat buradaki krep tek başına yenilebilecek kıvamda ve lezzette idi.Patatesleri,peynir çeşitleri,kruvasan çetişleri,envai çeşit kekleri limonlusundan tutunda,haşhaşlısına kadar çok güzel ve lezzetliydiler.Birtek çok alışkın olmadığımızdan olsa gerek,dışarıdan aldığımız bir vanilyalı ekmekleri vardı,bana biraz hitap etmedi,şeker oranı baya fazlaydı,mutlaka onuda sevenler vardır.Kaldığımız oteldeki çalışanlar çok güler yüzlüydüler.Her şeyden önemlisi otelimiz metroya çok yakındı.Paris'te her yere metroyla ulaşmak çok uygun ve basit.

*Bize Paris'teki yolculuğumuzda ve gezimizde yardımcı olan başta Selvinaz ve Çiğdem ablama,Alper ve Tahir beye binlerce teşekkürler.Sizin gibi değerli insanları tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.Tekrar çok teşekkürler.*

2 yorum:

  1. Paris'e gidişim hep kışlara denk geldi... Böyle yemyeşil görünce bahar için bi program yapmak farz oldu...

    YanıtlaSil
  2. Her mevsimde gidilecek kadar güzel olan Paris...

    YanıtlaSil

dobasaran@hotmail.com

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...